Lazca.org / RİZE/ARDEŞEN GERÇEK TARİHİ. BELEDİYELERİN WEB SİTELERİNDE VERİLEN, İLÇE TARİHİ İLE BİLGİLER NE KADAR GERÇEK?-2

RİZE/ARDEŞEN GERÇEK TARİHİ. BELEDİYELERİN WEB SİTELERİNDE VERİLEN, İLÇE TARİHİ İLE BİLGİLER NE KADAR GERÇEK?-2

2- RİZE/ARDEŞEN
Ardeşen belediyesinin kendi web sayfasında bulunan  Ardeşen’in tarihi yazısı, Bu Adreste Yayınlanmıştı. Aynısını noktasına virgülüne dokunmadan ilk bölümde yayınliyoruz.


 "ARDEŞEN'İN TARİHİ:
Uzun yıllar Roma ve Bizans İmparatorluğunun yönetimi altında kalan Ardeşen, daha sonra Trabzon Rum Pontus İmparatorluğu'nun yönetimine girmiştir. 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet Rum Pontus İmparatorluğunu yıkınca Ardeşen bir süre özerk kalmıştır.
Şemsettin Sami ve Ali Cevat'ın eserlerinde Ardeşen, Trabzon Vilayeti Sancağının Atina Kazasına bağlı bir kasaba biçiminde tanımlanmakta, halkın tümüyle Türk olduğu kaydedilmektedir. Daha önce Pazar İlçesinin bucak merkezi olan Ardeşen, 1 Mart 1953 tarihinde İlçe olmuştur.


İlçenin Ardeşen adını alması bir rivayete göre şöyledir; Yavuz Sultan Selim Trabzon Sancak Beyi iken, Osmanlı tahtına sahip çıkmak ister ve bu amacı gerçekleştirmek için Kepa Sancak Beyi olan oğlunun yardımına gerek duyar. Yardım almak için sahil boyu bölgeden geçerken Fırtına Deresinde ağaç parçalarını görür. Bölge tamamen boş, bataklık ve çalılıktır. Çevresindekiler, kendisine bölgede kimsenin yaşamadığını söylediğinde; Yavuz Sultan Selim deredeki ağaç parçalarını göstererek " Bu belde tenha değil, bakın dere yonga taşıyor. Bu yörenin ardı şendir" yani yüksek kesimlerde yerleşim birimleri olduğunu ifade eder. Ardışen sözcüğü zamanla halk dilinde Ardeşen olarak yerleşir. Ardeşen 1916 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiş ve 1918 yılında ise kurtulmuştur. 10 Mart İlçenin Kurtuluş Günü olarak kutlanır.’’

 Yukarıda nakledilen Ardeşen belediyesinin web sayfasındaki Ardeşen ‘in tarihi isimli yazıdaki belirgin tarihi hatalar:


1.Hata:
ilçenin 2000 senelik yerli halkı olan Lazlardan hiç bahsedilmemiş yok sayılmış her halde şu an Ardeşen’de yaşayan,Ardeşenli Lazlar buraya uzaydan ışınlanarak geldiler ve hiçbir geçmişleri, tarihleri yok.


2.Hata:
’’ Uzun yıllar Roma ve Bizans İmparatorluğunun yönetimi altında kalan Ardeşen, daha sonra Trabzon Rum Pontus İmparatorluğu'nun yönetimine girmiştir.’’

Ardeşen dahil bölgedeki Lazlar buraya miladi 1.yüzyılda Kafkasya’nın Karadeniz kıyılarından göç ederek  yerleşmişlerdir ve önceleri Kolhida Devleti'ne daha sonrada Lazika Devleti'ne bağlı olarak yaşamlarına devam etmişlerdir, Roma ve Bizans’la ittifaklar yapılmış ama sürekli bu
devletlere bağlı yaşanmamıştır. Ayrıca Ardeşen ,Trabzon Rum imparatorluğunun yönetiminde de yaşamamıştır. Trabzon Rum İmparatorluğunun sınırları Pazar'ın batısına kadar uzanmaktaydı yani sınırları içinde Pazar ve Pazar'ın doğusu yer almıyordu.


3.Hata:
’’ Şemsettin Sami ve Ali Cevat'ın eserlerinde Ardeşen, Trabzon Vilayeti Sancağının Atina Kazasına bağlı bir kasaba biçiminde tanımlanmakta, halkın tümüyle Türk olduğu kaydedilmektedir.’’

Bu kaynağın aslı şöyledir’’ Şemseddin Sami, Kamusü’l-Alam adlı ansiklopedik yapıtında Lazistan Sancağı'nın 120 km uzunluğunda ve 25-30 kilometre genişliğinde olduğunu yazar. Lazistan Sancağının üç kazası (Rize, Atina ve Hopa), altı nahiyesi ve 364 köyü vardı. Nüfusu 138.467 kişiden oluşuyordu. Az sayıda Rum’un dışında sancakta Müslümanların ve Lazların yaşadığını söyleyen Şemseddin Sami, ayrıca sancağın doğal yapısını, iklimini ve tarımını da anlatır.’’
Yani nedense Osmanlı devlet tarihçisinin yazmaktan çekinmediği tarihi gerçeği makaleyi yazanlar değiştirmiş,Lazistan sancağı Trabzon vilayeti olarak değiştirilmiş ayrıca bu kaynağın aslında halkı tamamen Türk’tür diyede bir bilgi yok,kaynağın aslında ‘’ Az sayıda Rum’un dışında sancakta Müslümanların ve Lazların yaşadığı’ ’şeklinde bilgi verilmiştir.


4.Hata:
’’ İlçenin Ardeşen adını alması bir rivayete göre şöyledir; Yavuz Sultan Selim Trabzon Sancak Beyi iken, Osmanlı tahtına sahip çıkmak ister ve bu amacı gerçekleştirmek için Kepa Sancak Beyi olan oğlunun yardımına gerek duyar. Yardım almak için sahil boyu bölgeden geçerken Fırtına Deresinde ağaç parçalarını görür. Bölge tamamen boş, bataklık ve çalılıktır. Çevresindekiler, kendisine bölgede kimsenin yaşamadığını söylediğinde; Yavuz Sultan Selim deredeki ağaç parçalarını göstererek " Bu belde tenha değil, bakın dere yonga taşıyor. Bu yörenin ardı şendir" yani yüksek kesimlerde yerleşim birimleri olduğunu ifade eder. Ardışen sözcüğü zamanla halk dilinde Ardeşen olarak yerleşir.’’şeklindeki tarihi bilgi,

İlçenin adının aslının Art’aşeni olduğu ve hangi anlama geldiği konusunda dil uzmanlarınca tam bir görüş birliği olmamakla birlikte Lazca olma ihtimali yüksektir. Bu bilginin Osmanlı kaynaklarında bir karşılığı yoktur ve zaten ilçenin ismi Art’aşeni  olarak, Ardeşen’in Osmanlı idaresine girmesinden çok önce de mevcuttu.


Sonuç:
Karadeniz’in en büyük ve en güzel ilçelerinden biri olan Ardeşen’in tarihi daha ciddi ve doğru olarak , konusunda uzman tarihçiler tarafından yazdırılabilir ve Ardeşenlilerin tarihlerini  doğru bir şekilde öğrenmeleri sağlanabilir.



KAYNAKLAR
1.Şemseddin Sami, Fahrettin Çiloğlu, (çev. Sad.) Lazlar ve Lazistan, aktaran: Çveneburi Kültürel Dergi, sayı 2-3 Mart-Haziran 1993,
2. Özgün Recai, Lazlar, Chiviyazıları,
3. Rize'nin Tarihçesi (Türkçe). T.C. Rize Valiliği,
4. Lazların Tarihi - Muhammed Vanilişi, Ali Tandilava,
5. Ali İhsan Aksamaz "Dil Tarih Kültür Gelenekleriyle Lazlar" Sorun Yayınları-Tarih-Kültür Dizisi (2000).

31-05-2013, 21:42
Geri gel