Lazca.org / FIRTINA'LI ÇOCUKLUĞUMUZ

FIRTINA'LI ÇOCUKLUĞUMUZ

Evimiz Fırtına Deresinin üzerinde kalabalık ama çok da birbirinden haberleri olmayan Mek'alesk'iriti köyünün Tudeni Çoyi dediğimiz mahalledeydi. 


O zamanlar Çay bu gün olduğu gibi geçim kaynağı değildi. Geçim tarım  kaynağımızdı ve her evde mutlaka büyük baş olurdu. Sığırlarımızı xanç'eni pavri dediğimiz taze yapraklar ile beslerdik. 
Çocukluğumuzda Annen ve babamla ağaçları budar sığırlara verirdik. 
Fırtına Deresinin yanındaki stabilize yolun kenarında üç tane ıhlamur ağacımız vardı. 
Babam onu budamış, annem ise xeşi dediğimiz küçük balyaya benzer demetler oluşturoyrdu. 
Sıcak zamanlara denk gelen o gün susamıştım. Annem hemen yanımızdaki dereye yanaştırıp iki avucu ile dere suyu içerdiğini dün gibi hatırlıyorum. O zamanlar Fırtına Deresi tertemizdi. Balıklar ise inanılmaz lezzetliydi. O tavada kıvrım kıvrım olan lezzet ölsem de damağımdan gitmez. 


Dere boşuna akmaz, biz boşuna bakmazdık. Fırtına Deresine saatlerce baktığımızı bilirim köylü olarak. Onun orada akması bize haz verirdi. Sadece haz vermez, telefon ve iletişim araçlarının olmadığı o dönemlerde bize haber de verirdi. 
Bilin ki dere bulanıklaşırsa yukarıda yağış başladı. Ne doyumsuz seyrederdik. 

 


Şimdi ne mi oluyor.

Dere aynı akıyor ama bu kez bir çocuğa iki avucunla su içirtmeniz mümkün değil. Bin sene susuz kalsanız mideniz almaz onu içmeye
Neden mi?
Bünyesinde "dünyaca ünlü" Ayder Yaylaşını barındıran Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinin bütün tuvalet atıkları bu dereye akıyor da ondan!
Kaç iktidar eskitti bu tuvalet suları bilemezsiniz. İlçe merkezindeki tuvalet PCV borusunun dereye doğru nişanlanmasını görünce mideniz kalkar cinleriniz tepenize çıkar...
Bir köy hariç bütün pislikler ırmaklara, oradan da derelere akıyor. Deterjan suları ve dahası... Ha o köy da Mekaleskiriti köyü. Özel işletme sahipleri sosyal sorumluluk proesi olarak yapmışlar. 
"biz nasıl olması gerektiğini göstermek istedik" dediler. Gördüler mi, görürler mi hiç emin değilim...

Ne ise...
Fırtına deresinin her iki yanında şimdilerde "ıslah" denilen çalışmalar var. İçine girmenizi engellercesine yuksek duvarlar yükseliyor. İşin "kapitalizm"ine girmeden insanın aklına "Berlin duvarı" gelmiyor değil hani. Ne gerek vardı, gerek varmıydı tartışması bir yana bir fare, yılan, köpek, kedi, çakal, ayı ve dahası...
su içmeye Fırtına deresine girebilecek mi? Bunu anlayabilmemiz için diğer benzer çalışmaları incelememiz lazım. 
Geçtiğimiz yıllarda Xak'u deresinde de aynı çalışma yapılmıştı. Gittiğinizde göreceğiniz manzara "buraya inmemizi istemiyorlar" duygusuna kapılabilirsiniz. 

Bazen düşünmüyor değilim
Aslında bir derenin kronolojisi 

Binlerce yıl önce doğa şekillenmiş

Dere bu şekli kullanarak orada akmaya başlamış

İnsan derenin yanında huzur ve hayat bulmuş yerleşmiş

İnsan bu derenin yanında kolaylık bulup yol yapmış

Sonra dere boşuna akıyor halk bakıyor denmiş

Su taşkınları evlerimize zarar veriyor denmiş

ve

Derenin etrafına surlar inşa etmeye başlamışız. 

Eeee "dere taşkınları bizlere zarar veriyor setler çekmek lazım" :)))

 


peki

doğa?
tabiat?
dereye akan tuvalet suları?
Çöpler?

......

 
 




4-04-2015, 13:18
Geri gel